Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlban Ertem'den Vicdan sorgulatıcı bir çizgi roman

Resim
Okumakta olduğunuz bu yazıyı bana yazdıran İlban Ertem’in “Vicdan” adlı çizgi romanı. Yazıda genel olarak bu çizgi romanın bana düşündürdüklerinden bahsettiğimden bunu bir inceleme yazısı olarak görmeyin.  Kimsenin kulu kölesi olmak istemeyen, tek isteği kediliğinin gerektirdiği gibi yaşamak olan Vicdan; doğumundan kısa süre sonra annesinin ve kardeşlerinin yanından ayrılıp, küçük bir gezintiye çıkar. Dışarıyı merak etmiştir, sadece biraz bakıp dönecektir. Ama tam geri dönmeyi düşünürken, bu küçük gezintinin o kadar da “küçük” olamayacağının habercisi iki gölge düşer üzerine. O gölgelerden birinin sahibi kadın, yanındaki erkeğe çok sevimli bir kedi bulduğunu “Ayyy ne şekeeer!” diyerek anlatırken kollarını Vicdan’a doğru uzatır. Kaçması mümkün olmayan ve yüksekte olmaktan hoşlanmayan Vicdan'ın yapacak hiç bir şeyi yoktur. İstemediği halde ilk “sahibi”nin kucağında seyahat etmek zorundadır. 

“Sessiz, sözsüz” ama derdini anlatan bir çizgi roman: "Caveman"

Resim
İnsanoğlu her ne kadar dünya yalnız kendininmiş gibi yaşasa ve kendini diğer canlılardan üstün görse de varoluşunun ilk zamanlarından beri içgüdüleriyle hareket eder. Mutlu olduğunda güler, üzüldüğünde ağlar, bilmediğinde korkar, istediği olmadığında sinirlenir. Bu; geçmişin, şimdinin ve -büyük olasılıkla- geleceğin kuralıdır. Ne zamanın ne de yerin önemi vardır. Teknoloji çağ atlasın, ileride uzayda koloniler kurulsun, robotlar gündelik hayatın parçası olsun, ama yine de insan değişmeyecektir.          1962 doğumlu Tayyar Özkan, Gazi Üniversitesi Resim Bölümü’nde bitirme tezi olan “Evrim Teorisi”ni çizerken aklına gelen bir fikri üniversiteden hemen sonra uygulamaya koydu. Aslında insanoğlunun “evrime uğramadığını, bu yüzden asırlar önce mağarada yaşayan biriyle günümüz insanı arasında fark olmadığını” anlatan bir çizgi roman çalışması yapacaktı. Kendine yerel ve ulusal birkaç mecrada yer bulan bu çalışma iyice dallanıp budaklanıp “Caveman” -Mağara Adamı- adını aldı. Özkan

İtalyan çizgi romanı üzerine 8 soru - 8 cevap:

Resim
          Ülkemizde “çizgi roman” denince akla ilk olarak İtalyan ekolünden çıkmış yayınlar gelir. Amerikan, Fransız-Belçika, Japon ve yerli yapımlarla piyasa ne kadar çeşitlenirse çeşitlensin en çok konuşulan çizgi romanlar çoğunlukla “fumetti” diye adlandırılan İtalyan ekolündendir.  Esse Gesse , Sergio Bonelli Editore gibi gruplardan çıkan ve artık klasikleşmiş olanların yanına katılan yeni kahramanlarla büyüyen bu ekol, ülkemizde halen diğerlerinden ayrı bir öneme sahip.            Çizgi romana gönül vermiş senarist, ressam, yazar ve okurlardan oluşan sekiz kişiye; fumetti türünün diğerlerine oranla daha çok tercih edilmesinin nedenleri, tür içinde westernin ve Bonelli’nin liderliği, yayınevlerinin aynı kitapları tekrar tekrar basıp basmamaları gerektiği ve Sergio Bonelli’nin yakın zamandaki vefatı gibi konularda sekiz soru sordum. Aşkın Güngör, Engin Gül, Fuat Aktüre, Hakan Tunga Kalkan, Haşim Öz, Lami Tiryaki, Ümit Kireççi ve Yıldırım Örer’in yanıtlarını okurken keyif al