İmkansız Olayların ve Gizemli Mekanların Dedektifi: Martin Mystére


Çizgi roman araştırmacısı Lami Tiryaki, bu yazısında Martin Mystere'i anlatıyor. İmkansızlıklar Dedektifi'nin dostu-düşmanı, maceraları, Türkiye'deki yayın hayatı ve çok daha fazlası hakkında ayrıntılı bilgiler içeren bu yazıyı mutlaka okuyun, derim.
K.G.

İmkansız Olayların ve Gizemli Mekanların Dedektifi: 
Martin Mystére
          Castelli'nin, İngiliz yazar Henry Rider Haggard'ın Kral Solomon'un Hazineleri adlı romanındaki Allan Quatermain karakterini geliştirerek yarattığı Martin Mystere, entelektüel bir "gizem" avcısıdır. Serüvenlerinde belirtildiği üzere, 1942 doğumlu olan bu yakışıklı profesör, Harvard'da Antropoloji, Boston'da Kibernetik ve Sorbonne'da da arkeoloji egitimi görmüştür. Ailesini, 1965'te tartışmalı bir uçak kazasında kaybeden sarışın profesörümüz, tüm mirasını ve gelirini çalışmalarına adamıştır.


Devrim Kunter'in Martin Mystere çizimi


           Manhattan'daki Washington Mews 3 numarada oturan Martin, tipik orta-üst sınıftan bir Amerikalı gibi yaşar. Evi, arabası, ödenecek faturaları ve bunların stresi, uzatmalı bir nişanlısı (Diana Lombard) ve hâlâ yaşayan bir Neanderthal olan asistanı Java ile örnek bir vatandaş tipi çizer. 


Mystere, arkeoloji eğitimi gördüğü sıralarda yakın arkadaşı Sergej Orloff'la birlikle Hindistan'a Mohemjo Daro'ya gidecek, orada bilge Kut Humi'den kutsal egzotik sırlar öğrenecektir. Buradaki eğitimlerini tamamladıktan sonra her ikisine de Kut Humi tarafından 15,000 yıllık birer ışın tabancası verilir. Murchadna isimli bu silahlar, Atlantis ve Mu dönemlerinden kalma olup, taşıyan insanın kaderini de etkilemekledir. Nitekim Martin’in sadece dondurma/bayıltma özelliği olan silahına karşılık Orloff'unki öldürmektedir. Öykünün gelişiminde Orloff, Martin Mystere'nin bir numaralı düşmanı ve acımasız bir katil olur. 

Gizemli Mekanlar
           Dünyanın antik ve arkeolojik değere sahip tüm yöreleri, Mısır Piramitleri, Stonehenge gibi gizemi çözülmemiş anıtların olduğu yerler, Amazonlar, okyanuslar kısaca gizem dolu maceralara gebe her yer, Martin Mystere maceralarına mekân oluşturur. Belgeselciliğe yakın bilgilerin maceralarda önemli bir yer tuttuğu Martin Mystere öykülerinde, mekânlar ve mekânların gerçekçiliği oldukça dikkat çekicidir. Bonelli ürünlerinde -özellikle Mister No'da- denenen ve başarılı olunan gerçek(çi) mekân tasarımları, Martin Mystere dizisinde daha da detaylandırılmıştır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde geçen maceralarda kimi zaman mekânlar öykünün esasını oluşturacak kadar öne çıkar. Örneğin Sherlock Holmes'un Sırrı isimli macerada (D&E; sayı: 6-7), Sherlock Holmes öykülerinin geçtiği mekânlar o kadar çekici bir üslupla anlatılmıştır ki, rahatlıkla izlenen bir belgesel ve eğlenceli bir kaynakça sayılabilir.

Yine Aksoy Yayınları tarafından yayımlanan Hephaistos'un işliği (Sayı: 5) isimli öyküde, Sicilya Adası'ndaki Malta kentleri, neredeyse hiçbir detay atlanmadan çizilmiştir. Başta ana çizer Giancarlo Alessandrini olmak üzere, tüm Martin Mystere çizerleri, fotoğraflardan faydalanmaları bir yana mekân çizimleri için sanki özel saha çalışmaları yapmış oldukları izlenimi verirler.

          Martin Mystere maceraları, mekanlarıyla bütünlük gösterir. Mesela Manhattan'daki Washington Mews sokağını ve buradaki lüks evlerin bir zamanlar zengin çiftlik sahiplerinin ahırları olduğunu hemen tüm okurlar bilir. Güney Florida'da Seminol Rezervasyon bölgeleri olduğunu, İtalya'nın Toscana bölgesinin, antik çağlardan günümüze uzanan pek çok dinsel anıt barındırdığı, yine Martin Mystere maceralarının bizlere sunduğu belgesel bilgiler arasındadır. Bu belgeselciliğin gereği olan bir başka ayrıntı, sözü edilen mekânlarda nasıl hareket edilebileceğinin de anlatılmasıdır. Hangi yörede nereye kadar uçakla gidilebilinir (uçak tarifelerine varıncaya kadar), nereden itibaren araç kiralanması gerekir gibi önemli detaylar özenle aktarılmıştır.

Pek çok macerada anlatılan sır, bizzat mekânın kendisi olabilir. Örneğin Dünya Tehlikede (Tay; 72/23-24) isimli serüvende, Peru'nun Nazca bölgesindeki devasa figürlerin gizemi maceranın ana temasını oluşturur. Mekân ayrıntıları macera ilerledikçe öyle bir düğümlenir ki, finaldeki küçük robotun, çizdiği köpekbalığı figürünü bitirmemesi için artık pür dikkat mekâna konsantre oluruz. Martin Mystere, Mekânların bir çizgi roman kahramanı için bu kadar önemli olduğu belki de tek çizgi roman örneğidir.

Esrarengiz Maceralar

           Martin Mystere maceralarının tamamına yakını birbiriyle ilintili ya da birbirini tamamlayıcı konu gruplarından oluşmuştur. Bu yüzden işlediği konu ve temalara bakmak daha doğru olacaktır.

İlk maceralardan itibaren en çok işlenen konu, Atlantis ve Mu'nun gizemli öyküleri ve bunlar üzerine kurgulanmış soru(n)lardan ibarettir. Bu nedenle olacak, diziye Tay Yayınları tarafından Atlantis adı verilmiş. Geçmişin Sırları (Tay; 31/1), Ra'nın İntikamı (Tay; 31/2) gibi basit öykülerle başlayan Atlantis temalı serüvenler, daha sonra Köyün Sırrı (Tay; 72/10-11), Nuraghe'nin Esrarı (Tay; 72/9-10) gibi konuyu daha derinlikli inceleyen maceralarla, geçmişte var olmuş(!) bu kıtaların günümüze bıraktıkları gizli üsler, değişmiş insanlar, mutantlar ve efsanelerin ortaya çıkarılmasıyla olay örgüsü geliştirilir. Bunlar arasında özellikle “Köyün Sırrı” çizgi roman literatürüyle ilişkili olarak oldukça ilginç bir serüvendir. Fransızların dünyaca ünlü Asterix çizgi romanına yapılan son derece etkileyici bir göndermeyle Martin ve arkadaşları, bu kabile insanlarının aslında gerçekte var olup, geçmişten gelen korkunç bir sırrı sakladıkları gerçeğini ortaya çıkarırlar.

Mystere'in tüm öykülerinin birbirine bağlandığı bir büyük ve "son ana öykü" vardır. Atlantis-Mu öyküleri için Kaptan Nemo İş Başında (Tay; 72732-34) isimli öykü bu kapsama girer ve daha önce Geçmişten Gelen Adam (Tay; 72/5-6) adlı macerada rastladığımız esrarengiz Robinson, kahramanlarımızı yakalayarak efsanenin "anlatıcılığını" üstlenir.

       Yine Kral Arthur'un efsanevi kılıcının başrolde olduğu öykünün Noel Baba'ya ve dünyanın eski çağlarda uzaylılarca ziyaret edilmesine uzanan ve Türkiye'de Oğlak Yayınları'nca yayımlanan öyküsünün toparlandığı Noel Baba'nın Esrarı isimli serüvende Martin Mystere, neredeyse öyküye hiç katılmaz. Olaylar daha önce bol aksiyon ve gizemli olaylar içeren Fedailer Tarikatı (Tay; 72/54-56), Orlando Efsanesi (Tay; 72/60-62), Kutsal Kılıç (Tay; 31/14-16), Santa Klaus 9000 (Tay; 72/42-43), isimli 4 öykünün özeti ve yeni çözümlemelerini içerir.

Martin Mystere öykülerinin tümünde sürpriz bir son bekler bizi. Giriş ne kadar durağan olursa olsun, öykü "sürat" ve şok bir sona bağlanır. Bu açıdan bakılınca bu öyküler, kahramanımızın isminin içerdiği gizemin yanı sıra “gece yarısı kitapları” sınıfına da girer. Vampir olgusu, Yetiler, Cadılar, Frankenstein gibi bildik korku tipleme ve unsurları dizide sıklıkla işlenir. Bunlarda Alfredo Castelli ve Sclavi gibi usta senaristlerin yazdıkları öykülerin payı büyüktür.

Maceraların bir bölümü Martin Mystere karakterlerinin hayatlarına ve geçmişine aittir. Şeffaf Gölgeler Kenti (Tay; 31/16-18), Tarih Öncesi Cinayet (Tay; 31/5-6) öykülerinde Java'nın geçmişi anlatılır. Özellikle Java'nın Martin Mystere'le birlikte yaşamak isteğiyle arkasından koşup geldiği ve birbirleriyle kırk yıllık dost gibi bakıştıkları sahne pek unutulur gibi değil. Tarih öncesinden(!) günümüze uzanan en ünlü dostluklardan birinin temeli böylece atılmış olur.

Martin Mystere öykülerinde, çoğu kez çizgi romanın ötesine geçen sinematografik anlatımlar göze çarpar. Örneğin Kara Adamlar (Oğlak No: 3) isimli dev albümde öykü baştan sona çekici bir sinema filmi tarzında kurgulanmıştır. Martin Mystere'in en büyük düşmanlarından Kara Adamların tarihçesi, Martin'in evine ziyarete gelen bir "Kara Adam" tarafından anlatılır. Martin'in, girişteki yazıda da bahsettiği gibi öykünün tamamında "Guest Star" olarak yer aldığı macera, Atlantis ve Mu'nun birbirini yok ettiği binlerce yıl öncesinden günümüze uzanan Adem, Havva ve Korg'un görkemli ve hüzünlü hikâyesini anlatan son derece etkileyici bir serüvendir. Öykünün tamamı sürpriz niteliğindedir. Kara Adamların, başlarda iyi niyetli bir örgüt olarak olarak kurulup sonradan değiştiğini anlatan sondaki 35 sayfalık belgeselvari bir özetle, öykü çarpıcı bir biçimde-özellikle bitirilmemiştir!


Martin Mystere'nin "Adamları"



Diana Lombard
           Martin Mystere ve ekibi, üç kişiden oluşur. Martin, uzatmalı nişanlısı Diana ve asistanı Neanderthal Java. Dizinin mizahi unsuru olarak oldukça kıskanç bir yaradılışı olan Diana Lombard, çoğu macerada Martin'le birlikte görünür. Oldukça güzel bir fiziğe sahip olan Diana, maceralarında Martin’i tamamlayıcı bir unsur olarak kullanılmaktadır. Martin'le birlikte bir türlü istediği tatile çıkamadığından sürekli yakınan Diana'nın kıskançlık göstermesinde, Martin'den yardım isteyen genç ve güzel kadınların payı büyüktür. Ancak Martin, hiçbir macerada Diana'ya ihanet etmemiştir.

Mysterland (Tay; 72/4-5) isimli macerada güzel Kontes Clara'nın, Martin'i hipnotize ederek öptüğü sırada bir deprem olur ve Martin kendine gelir. Daha sonra Clara'nın "Kaldığımız yerden devam edelim," teklifine, "Çok naziksin Clara... Ama bazı şeyler karşılıklı isteğe bağlıdır... Ayrıca New York'ta bu beraberliği onaylamayacak bir arkadaşım var," diyerek, bu çok güzel kadını "geri kafalılık" ithamlarına maruz kalma pahasına geri çevirir.

Diana, iki yönüyle Bonelli ekolünde tabu yıkan özellikler sergiliyor. Onu sık sık Martin'le aynı yatakta görürüz. Ayrıca, Ölüm Denizi isimli macerada (yayımı Tay'ın diziyi bitirmesiyle yarım kalmıştır) bir yatta üstsüz olarak güneşlenirken resmedilmiştir. (Tay 72/71).
***

Java
           Martin'in kadim dostu Java, Şeffaf Gölgeler Kentinden bu yana, Martin'in en sadık dostu olmuştur. Vahşi görünümüne rağmen çok nazik ve iyi kalpli özellikleriyle, Mandrake'deki Abdullah'ı andırır. Ayrıca sevgili Java'mız çapkınlığıyla da ünlüdür. En büyük zaafı, güzel ve seksi kadınlardır. Abdullah'ı aratmayan korkunç gücüyle, Martin’i sık sık ölümün eşiğinden kurtaran Java; Martin’in olduğu gibi kendisinin de en azılı düşmanı olan Sergej Orloff'tan nefret eder. Konuşma yeteneği olmayan Java, sadece Martin'in anlayabildiği bir tür telepatiyle derdini anlatabilmektedir.

Chris Tower ve polis müfettişi Travis, Martin'in en prestijli dostları arasındadır. "Başka Bir Yer" isimli dünyanın gizli bir yerindeki esrarengiz üste çalışan Chris ve müfettiş Travis, ihtiyacı olduğunda Martin'e her türlü "devlet desteğini" sağlarlar.
***

Sergej Orloff
           Sıkı düşmanlar olmadan çizgi roman kahramanlarının da anlamı olmaz. Martin Mystere'nin en belalı düşmanı, eski görev arkadaşı Sergej Orloff'tur. Şeffaf Gölgeler Kenti'ndeki yangında vücudu yanan bu ince bıyıklı ve şeytani bir zekaya sahip muhteşem düşman, bilim adamları tarafından yüzünün yarısı ve bir kolu parçalanmış bir halde kurtarılmış öldürücü ışın tabancası sağ eli olarak koluna monte edilmiştir.

Doğrusu, Orloff da Martin'siz yapamaz. O, Martin'Ie girdiği zekâya dayalı mücadelenin hayatına anlam kattığına inanmaktadır. Dünyanın en acımasız ve sert adamlarından biri olan bu katil ruhlu insan, bir yönüyle gururlu ve asil düşüncelere sahiptir. Birkaç defa Martin’i ölümden kurtaran Orloff, onun ölümünün söz konusu olduğu bir macerada "Hayır Martin, ölemezsin Bunu bana yapamazsın," diyerek, hayatın zıt kutuplarının kahramanları olduklarını kanıtlamaktadır adeta.

Zaman zaman Kut-Humi'nin tapınağında bir araya gelen bu iki "düşman", kötülükten arınmış bir halde kucaklaşır. Aslında Sergej ve Martin kaderin iki ayrı yola soktuğu ve yaşamın ters uçlarında duran iki "değişebilir" simgedir...

Kara Adamlar, Martin'in bir gölge gibi peşinde olan, onun keşiflerini yok etmekle meşgul global bir teşkilattır. Dünya uygarlığının kitaplarda yazıldığı gibi sürmesi, insanların dünyanın açıklanamamış sırlarını öğrenmesinin engellenmesi "politik" amaçlarıdır. Yani Martin, "dünyanın açıklanamayan gizemli sırlarını aydınlatan İmkânsızlıklar Dedektifi” özelliğiyle bu örgütün sistematik olarak bir numaralı düşmanı konumundadır.

Türkiye'de Martin Mystere (Atlantis) Yayınları

           Martin Mystere, orijinalinden iki yıl sonra 1984'te, Tay Yayınları tarafından yayımlanmaya başlandı. Uzunca bir süre Tay Yayınlarının diğer dizilerinin arka kapaklarında yapılan reklamlarla duyurulan Martin Mystere, Atlantis adıyla sunuldu. Kapak resminden ayrı olarak tasarlanan Atlantis logosunun üstünde daha küçük puntolarla klasik Martin Mystere ibaresinin yer aldığı dizinin ilk sayısının kapağı, bir kobra yılanı figürü önündeki Martin pozuyla, orijinali gibi dizayn edildi. Türkiye'deki tüm kapakları, Aslan Şükür tarafından orijinalinden bire bir kopyayla ya da değişik pozlar denenerek çizildi. Giancarlo Alessandrini'nin orijinal kapaklardaki karikatüre yakın rahat çizgisine karşın, Aslan'ın kapaklarında daha gerçekçi, aksiyonu bol sahneler kullanıldı.

Tay Yayınları'nın Atlantis macerasının ilki, 98 sayfalık formatıyla 31 sayı sürdü. Geçmişin Sırları ismiyle 1. sayıda başlayan dostumuzun serüvenleri, 66 sayfalık 31. sayıdaki Toth'un Kitabı serüveniyle son buldu. Bu dizide, tam 19 macera yayımlandı. İnce parlak karton kapaklar, içlerindeki enformatik bilgilerle ve arka kapaktaki bir sonraki sayının kapak resminin yer aldığı Atlantis, reklamlarıyla oldukça kaliteli bir yayın periyodu oluşturdu.

İkinci dizi, kalın karton kapak içinde 98 ve 130 sayfalık formatlarla klasik Tay anlayışını yansıtan bir tasarımla başladı. Bu dizi de 72 sayı sürdü, Öldüren Beyin adlı serüvenle başlayan dizi, Ölüm Denizi isimli macera yarım bırakılmak suretiyle 72. sayıda bitirildi. Kapak içlerindeki bilgi kısımlarının kaldırıldığı bu seride, 53 macera yayımlandı. Daha sonra kapak ve macera tekrarına dayalı Büyük Albüm serisi (8 macerası eksik halde) 3. dizi olarak çıkarak Tay'daki yayını da sona erdi.

Dizi, 1996 yılında AD yayıncılık tarafından özgün biçimine yakın bir formatında tekrar yayımlanmaya başladı. Aylık olarak sürdürülen bu yeni dizi, 31 sayı sürdü. 2000 yılında Aksoy yayıncılık diziyi kaldığı yerden başlayarak 12 sayı daha sürdürdü. Bu arada Oğlak yayıncılık, Maceraperest Kitaplar dizisinde, Martin Mystere'ın İtalya'da yılda bir yayımlanan dev albümlerini yayımlamaya başladı. Yılda iki kez çıkan bu seri halen sürmektedir. 2002 yılında iki ayrı yayınevi, Lal ve Aksoy, Martini yeniden yayımlamaya başladılar. Dizi, bugün Lal Kitap tarafından iki ayrı dizi halinde sürdürülmektedir.
Lami Tiryaki

NOT: Okuduğunuz yazı 2004 yılında "Çizgili Hayat Kılavuzu" adlı kitapta yer bulduğundan, yazının hazırlanış tarihiyle doğru orantılı olarak, güncellenememiş bazı bölümler mevcut. Örneğin Diana artık Martin'in uzatmalı nişanlısı değil: Evlendiler! Ayrıca 2004 yılından beri farklı Martin serileri de okurla buluştu. Konu hakkında daha güncel bir yazı bir iki hafta önce yine Kültürel Güncel'de yayımlanmıştı. Öneririm: "Martin Mystere'deki Mandrake Göndermeleri/Lami Tiryaki"


"Lami Tiryaki" kimdir?
1968 Ankara doğumlu. Çizgi roman okumaya, dokuz yaşında, Zagor'la başladı. 


1991'de Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü'nü bitiren Tiryaki; deterjan, ilaç ve boya üretiminde geçen iş hayatı boyunca çizgi romanlardan ve bilim kurgudan hiç kopmadı. Şimdilerde eşi, kızı, çizgi romanlar ve sporla dolu muhteşem bir hayatı var. 
http://lamininyeri.blogspot.com/


Teşekkür: Devrim Kunter'e Martin Mystere çizimini yazıda kullanmama izin verdiği için teşekkürler.


Yorumlar

mit dedi ki…
Çok güzel bir inceleme olmuş. Hemen hemen hiçbir detayı atlamamışsınız. Martin'in büyük düşmanlarından biri olan Profesör Jinx'den bahsetmemişsiniz mesela :)

Ben en çok kahramanımızın Atlantis adıyla yayınlandığı dönemlerdeki maceralarından keyif aldım. Atlantis ve Mu'ya dair hikayeler okumanın, Java'nın ekibe katılmasına şahit olmanın, Orloff ve Kut Humi ile geçen maceraların tadına doyum olmuyordu gerçekten.

İtalya'da artık basılmayacakmış, yayın hayatına son veriliyormuş diye duydum. Konu bulmakta zorlanıyorlarmış çünkü. Üzüldüm, umarım doğru değildir.

Hem sayın Tiryaki'ye hem de sevgili Kültürel Güncel'e geçmişe çıkardıkları bu keyifli seyahat için teşekkürler.
Kültürel Güncel dedi ki…
Sevgili mit,
Ben teşekkür ederim :)
Martin'in yeni maceraları Atlantis dönemi etkisi yaratmıyor bende de. Ama bizde yayımlanan son iki sayısı (112-113) Martin Mystere'i neden çok sevdiğimi hatırlamamı sağladı. Az önce Olmayan Ülkeye Dönüş'ü bitirdim. Maceranın çizeri Rodolfo Torti'nin çizim tarzını pek tutmamama rağmen -belki de konunun 160 sayfa içinde rahatça anlatılması sayesinde- okuduğumdan çok keyif aldım.

Martin Mystere'in yakında bitirilebileceği konusu üzücü. Birkaç sene önce aynısı Mister No için de söylenmiş; serinin yaratıcısı bu iddiayı reddetse de olan olmuştu.

Umarım yeni konular bulunur da imkansızlıklar dedektifine veda etmek zorunda kalmayız.
Lami Tiryaki dedi ki…
mit arkadaşım, çok haklısınız aslında. Mr. Jinx, bu çalışmada eksik duruyor. Aslında Mr. Jinx benim için neredeyse Martin ya da Orloff kadar hatta yer yer onlardan daha önemli bir karakter. Jinx'i ne yaptıysam böyle bir çalışmanın içine yerleştiremedim, çok şişirdi yazıyı. Az bir anlatıma da sığmıyor adam! Çılgın bilim adamımız ayrı ve kendine ait bir çalışmayı hakediyor yani. Umarım bir ara vakit bulur onu da yazarım.
Selamlar
Lami
mit dedi ki…
@Kültürel Güncel: Doğru söylüyorsunuz. Maceralar kadar yeni çizerlerin özentisiz çizgileri de seriden bir parça soğumamda pay sahibi. Yine de şu son maceraya bir göz atabilirim. İçimdeki Marty amca sevgisini körüklediniz sanırım :) Sevgiler...

@ Lami Tiryaki: Bakın o konuda çok haklısınız :) Adamın yaptıklarını anlatmak için başlı başına bir inceleme gerekir gerçekten de. Ama yokluğu da hemen belli oluyor. Demek ki düşündüğümüzün de ötesinde bir karakter kendisi. Ya da beyin dalgalarımızı böyle düşünmeye programlamış da olabilir :) Selamlar ve teşekkürler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk çizgi romanı ne durumda?

Ömer Muz Röportajım:

Kaliteli bir yerli polisiye: "Karanlıkta Koşanlar"